İzlerken kimimiz ağlıyor, kimimiz dua ediyoruz. Ama en acısı da içimizdeki hainlerin timsah gözyaşları ile birlikte acımasız diş geçirmelerine şahit oluyoruz. Dede Korkut’un dediği gibi;
“Kahpe içerden olunca, Kapı kilit tutmaz oğul!
Halk içinde bozgunluk yapan, Haindir oğul!
Bu kahpelerin (okuyucularımdan özür dileyerek bu kelimeyi kullanıyorum) hainlerin adeta bacak bacak üstüne atıp bıyık altından gülmeleri benim daha çok zoruma gidiyor.
Aynı senaryoyu ” Zaten hükümetin en iyi icraatı da budur şimdi oralar imara açılacak hatta ellerini ovuşturan rantçı müteahhitlerin seslerini duyabilirsiniz” diyenlerden hatırlıyoruz.
Cumhurbaşkanlığının uçak sayısı ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yangın söndürme uçak sayısını bilmenin ötesinde karşılaştırma yapan uzman edasıyla konuşmaları ve bunu sosyal medyada paylaşmaları benim aklımı, zihnimi ve yüreğimi daha çok yakıyor.
Dedikleri doğru dahi olsa 21 ilde aynı anda 98 yangın çıkacak ve siz bunu uçaklarımız yok, imara açılacak paylaşımlarıyla açıklamaları dahi Dede Korkut’un sözünü haklı çıkarmaktadır. Kaldı ki imara açmak gibi bir niyeti olanlar yapmış olsa da aynı haindir, ölen her canlıda bunların da vebali vardır. 21 ilde eş zamanlı yangın çıkmasını bu sözlerle açıklayanlar hedef şaşırtanların ya kendileridir ya da hedef şaşırtmak isteyenlerin oyuncaklarıdır. Bilsinler ki bu hedef şaşırtanlar PKK nın, FETÖ’nün ya da bu ülkeye ihanet eden örgütlerin ekmeğine yağ sürmekten çok daha fazla yardım etmektedirler.
Kaldı ki bu paylaşımları yapanların sosyal medya hesapları incelendiğinde birçoğunun bu örgütlerle iltisaklarının olduğu da görülmektedir.
Bu nasıl cürettir bu nasıl kahpeliktir. Ülkede huzur kalmasın, ülkede ekonomi bozulsun, herkes küfürler etsin anlayışının yerleşmesi için birileri çok ciddi çalışıyor. Ülkenin ve insanlığın ciğerleri yanıyor/yakıyorlar. PKK, FETÖ ve Foncu Basın el ele, vermiş ortam hazırlıyorlar. Ancak unutmayalım ki bu ülkede sessiz kalan bir çoğunluk var. Unutulmasın ki bu ülkede içindeki hainleri yok edecek anlayışa sahip insanlar da var.
”Eğitimci yazar arkadaşım İshak Aslan’ın dediği gibi: “
Kaplumbağa’nın son söyledikleridir;
Sizler, tüm mahlukatın yok edicileri, varlığın öç alıcısı olan yokluklar! Düzelticiyiz diye tabiatın dengesini bozuyorsunuz diyorum. Vakta ki fırtına biçeceğiniz tarlalarınız olgunlaştı, yenik ekin olacaksınız diyorum. Fitne, fesat ve haram ile gerçekleşen kazancınız, emeliniz ve ameliniz diyorum, bedeniniz ve malınız, üzerindeki kirlerdir. Arındırıcı yükümlülüklerinizi de yerine getirmediniz. İyi olanı arıtıp bakiyeniz olan nefretinizle baş başa kaldınız. Mutlak bir kuraklıkla kasıp kavrulacaksınız diyorum. Yapmakta olduğunuz bütün bu kötülükleri hiç kimse görmüyor, bilmiyor diyerek gizli emel ve amelleriniz de bilinmez zannedersiniz. Şahitleriniz var, diyorum. Ölümden sonra sorguda, diyorum, elleriniz, ayaklarınız, gözleriniz, kulaklarınız, diliniz, deriniz aleyhinize şahitlik edecekler. Nisyan ve isyan halindesiniz ey İnsanlar!”
İnsanoğlu yaptıkları ile eşrefi mahlûkat olabileceği gibi yine Kur’an-ı Kerim’de “hayvanlardan d aşağıda” olan bir insan grubundan bahseder. İşte o insanlara “Belhüm Adal” denmektedir.
Eğer insan fıtratından saparsa kan döker, hayvanlardan da aşağı bir zalim, kan dökücü haline döner. İşte o zaman “Belhüm Adal” olur.
Yanan sadece orman mı? Ormanlar zaman alsa da tekrar olur ama ya insanlık? Vicdanlar kömür olmuşsa, iyilik sadece mesajlarda kalmışsa, gözyaşlarımız timsah gözyaşlarından farklı değilse artık yapacak bir şey kalmamıştır.
Unutmayalım ki bizim asli görevlerimizden birisi de iyiden ve iyilikten yana olmaktır. “Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” sözünün de bittiği yerdeyiz. Bu unutkanlığın çok ötesinde isyankârlıktır, hainliktir, hayvandan da aşağıda kalmaktır.
Allah’ım biz ne zaman vicdanımızı kaybettik.
Bizleri affet. İsyan halimizden teslim haline dönmemize yardım et Allah’ım.
Sevgide kalın, sevgiyle kalın…
Sponsor
